ALTINOLUK
Eteklerindeki zeytinlikler, çam kokulu ormanları, pınarları, birbirinden şifalı otlarla bezenmiş yemyeşil kanyonları, dokusu bozulmamış Rum evleri ve Antik Kenti Antandros'la misafirlerini selamlar... Kazdağları'nın hemen yamacındadır bu muhteşem güzellikler... Hepsi bu kadar değil, Kazdağları'ndan inildikçe tüm bu sakin güzellikler, deniz, kum ve güneşin enerjisine bırakır kendini...
ŞAHİNDERESİ KANYONU
Şahinderesi kanyonu; çevresi şifalı bitkilerle dolu 27 km uzunluğunda 1000 mt yüksekliğinde... Rehberler eşliğinde kanyonda, jeep, safari ve yürüyüş turlarına çıkabilirsiniz. Su ve kuş sesinden başka hiçbir ses duyulmayan bu eşsiz cennette küçük şelalelerle beslenen gölcükler bir hayli bol. Kazdağları'nın derinliklerinden gelen pınar suları çiçek ve kekik kokularını da beraberinde getiriyor bu gölcüklere, hayatın stresini buz gibi bu mis kokulu sulara kendinizi bırakarak atıp, serinleyebilirsiniz. İrili ufaklı şelalelerin kulaklarınıza fısıldadığı o serin türküyle yol alırken kanyonda vaktin nasıl geçtiğini anlamıyor kabaran iştahınıza dur diyemiyorsunuz. Kanyonun üst kısımlarında bir patika yolda durup dünyanın en büyük ve modern astım hastanesinin arkasından yeşil ve mavinin dansını izlerken bu müthiş havayı ciğerlerinize çekebilirsiniz. Oksijen oranı açısından İsviçre Alpleri ile birlikte dünyanın en büyük iki oksijen bölgesinden biri olarak gösterilen Altınoluk, bu yüzden astımm hastalığına da devadır.
HASANBOĞULDU ŞELALESİ
Edremit ile Akçay arasında bulunan karayolundan Zeytinli tabelasını görünce kuzeye dönülüp tipik bir Ege kasabası olan Zeytinli Kasabası'na ulaşılıyor. Zeytinli den kuzeye giden yoldan tabelalaı takip ederek bugün Milli Park olan Sarıkız bölgesine geliyorsunuz. Tabelalrı takip ederek yol ayrımından sola dönülünce yaklaşık 4-5 km sonra Sutüven Şelalesi'ne ve yakınındaki Hasan Boğuldu Göleti'ne ulaşıyorunuz. Burası kazdağlarınında orman içinde çok hoş manzarası ve panoraması olan bir yer. Yazları azalmasına rağmen küçük bir derenin aktığı bölgede suyun kenarında ve içinde ahşap piknik masaları bulunuyor. Yemyeşil doğası, pınarı, küçük göletlei ve şelalesiyle çok hoş bir piknik mekanı burası. Daha ilerisine araçla ulaşım yok. Ancak burada doğa içinde dereye paralel yürüyüş yapmak son derece keyifli.
Hasan boğuldu efsanesi
Efsaneye göre, yöre aşiretinden bir kız ile ovalı bir delikanlı evlenmek ister. Fakat töreler uymaz ve töre sınavları yapılmasına kara verilir. Kız, ovalı delikanlıya "Benimle evlenmek istiyorsan aşiret büyüklerinin kararı olarak, 40 okkalık tuz çuvalını bizim dağa sırtından hiç indirmeden getirmelisin" der.Çünkü dağlı kız, tuz çuvalını hiç nefes almadan ovadan dağa götürebilmektedir. Delikanlı Hasan, Emine ile evlenebilmek için tuz çuvalını sırtlanır ve dağa çıkmaya başlar. Ne var ki sıcakta terlemiş ve tuz çuvalı sırtında derin yaralar açmıştır. Yarı yolda çıkamayacağını anlar ve gölete kendisini atar. Uzun süre delikanlıdan haber alamayan Emine, daha sonra gölette Hasanın yemenisini bulur. Terk edilmeye dayanamaz ve dere kenarında Hasana verdiği yemeniyle kendini bir ağaca asarak hayatına son verir.
KAZ DAĞLARI
Dünyada Alp Dağları’ndan sonra en çok oksijen yoğunluğu olan ikinci yerdir. Antik tarihteki ismi İDA olan Kazdağı, mitolojik tarihte dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak geçmektedir.
Gerek tarihi, gerek doğal güzellikleri, gerekse coğrafi konumu ve jeolojik yapısı nedeni ile Kazdağı, binlerce yıldır insanoğlunun üzerindeki büyüsünü sürdürmeye devam ediyor. Yaz sıcağında, zeytin ağaçlarının gölgesinde körfezden esen meltem yüzünüzü usulca yalayıp geçtiğinde Aristo’nun, Gargaros Tepesi’nden Truva ovasına baktığınızda Zeus’un, Bin Pınarlı İda’nın buz gibi derelerinde yüzdüğünüzde Afrodit’in hissettiklerinin aynısını içinizde duyumsayacak ve zamanın binlerce yıldır eskitemediği bu yeryüzü cennetinden, yüreğinizi rehin bırakarak ayrılacaksınız…
Altıner Otel, İsviçre Alpleri’nden sonra dünyanın en önemli 2. oksijen kaynağı olan Kazdağları’nın eteklerinde…, kekik, çam kokulu, binlerce çeşit bitkinin şifasını taşıyan havasıyla ruhunu dinlendirecek misafirlerini bekliyor…
BEHRAMKALE - ASSOS ANTİK KENTİ
Denize sıfır konumuyla Altıner Hotel‘de denizin ve güneşin tadını çıkarırken, aynı zamanda yakın çevrede gezip dolaşabileceğiniz harika güzellikler vardır. Doğa, tarih ve kültürel anlamda oldukça doyurucu olan bu mekanların en önemlilerinden biri Assos Antik Kenti’ne ev sahipliği yapan Behramkale’dir.
Aristo’yu ve felsefe okulunu ağırlayan, Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Behramkale, tam dört bin yıllık tarihiyle zamana meydan okuyor. Yüzyıllık taş evleri, antik limanı, sıcak pansiyonları, mavi bayraklı Kadırga ve Eden kumsallarıyla doğala tarihin, dağla denizin içiçe geçtiği keyifli bir gezi ve tatil mekanıdır.
Altıner Hotel’e 25 km uzaklıkta bulunan Behramkale’nin tepeye kıvrılan sokakları ziyaretçilerini Assos Akropolü’ne götürür. Assos Akropolü, deniz seviyesinden 238 m yüksekliktedir ve Athena Tapınağı M.Ö.6 yüzyılda burada inşa edilmiştir. SİT alanı olan antik limanı ise, yüzyıllar öncesindeki bohem havayı koklamak için idealdir.